Felsefemiz
Vizyon
Mekatronik tahrik teknolojisi alanında akıllı bileşenleri ve kontrol edilebilir servo sistemleri ile dünya genelinde müşterilerimiz için mükemmel bir iş ortağı olmayı istiyoruz.
Değerler
İçeride ve dışarıda hayat verdiğimiz ve kimliğimizin ayrılmaz birer parçası olan değerlerimize odaklanıyoruz. Değerlerimizi yansıtan tüm resimler Dünya Bahçesi'nde çekildi. Bu eşsiz proje ile ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz.
Kurumsal İlkelerimiz
Şirketimizin başarısı, ortak değerleri hayata geçirmek ve ortak hedeflere ulaşmayı istememiz üzerine kuruludur. Kurumsal ilkelerimiz bu düşüncelerimizin yazılı birer göstergesidir. Bu prensipler günlük hayatımızdaki düşüncelerimiz, kararlarımız ve davranışlarımız için bize yol gösterirler. Kurumsal İlkelerimiz şirketimizin tüm çalışanları için her zaman geçerli ve bağlayıcıdır.
1. Değer Geliştirme
Değerler geliştiririz
Düşüncelerimizi ve davranışlarımızı "Değerler Geliştirme" modeli üzerine kurarız. Bu model değerlere odaklanmak üzerine kuruludur (Sadece maddi değerler olmadığını belirtmek için özellikle çoğul kullanıyoruz.) ve bu değerler aile şirketi, ilişki zekası, elde edilen karların tekrar şirkete ve şirketin geleceğine yatırılması ve her şeyden önemlisi gelecekte ekolojik, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik açısından bir dengenin kurulması bağlamında şekillendirilir.
Bu modelin tam tersine yaygın olarak kullanılan "Hırs" modeli ise şirketin gelecekte (muhtemelen) sahip olacağı (maddi) değerleri maksimize ederek, geçmişteki geliştirmeleri geleceğe yansıtarak, gelecek ile ilgili tahminlerde bulunarak, elde edilen karları şirketten çekerek ve "parayı al ve kaç mantığı" güdülerek yürütülür.
Değer Geliştirme, sürdürülebilir karlar elde etmek, bunlardan yola çıkarak şirkette daha fazla inovasyon yapmak ve başarıyla büyüyebilmek anlamına gelir. Bu sayede şirketin faaliyetini sürdürme becerisi garanti altına alınmış ve gelecekteki nesillerin geçim kaynakları da korunmuş olur.
2. Farkındalık
Her zaman ve her yerde dikkatliyiz
"Değer Geliştirme" ilkesi eylemimizi açıklamak için kullanılırken, "Düşünceli ve Dikkatli Olma" ilkesi de değerleri nasıl geliştirdiğimiz sorusuna cevap verir. Bu nedenle değişimler daha fazla gelişme için bir meydan okuma olarak görülmeli ve teknolojik ve sosyal değişimlerle ilgili devam eden süreçlere aktif katılım sağlanmalıdır. Bu bakış açısı, şirket ortamındaki değişikliklerin de eksiksiz bir şekilde ve zamanında uygulanmasını şart koşar. Bu nedenle biz WITTENSTEIN olarak her zaman ve her yerde dikkatli ve düşünceli davranırız.
Dikkatli olmak demek, özenli davranmak ve tedbirli olmak ve olayların tamamına kapsamlı bir ilgi göstermek demektir. Zayıf sinyalleri algılar, bunları görmezden gelmeyiz. Sadece biraz alan tanırız. Bu nedenle kendimize mümkün olduğu kadar az sınırlama ve kısıtlama getiririz. Farkındalık insanın tüm hayatını da saran bir düşünce şeklidir. Ancak dikkatli olursak bize sunulan fırsatların veya karşılaştığımız tehlikelerin ve risklerin zamanında farkına varabiliriz. Bu sayede fırsatlardan faydalanıp riskleri en aza indirebiliriz.
Farkındalık, şirketin geliştiği iyi zamanlarda elde edilen başarıya sırtını dayamak ve bununla yetinmek demek değildir, aksine gelecek için daha çok çalışmak ve daha fazla kafa yormak demektir. Belirli bir yol tutturup gitmeyi önlemek için öz yansıtma yöntemini uygulamak, yani sürekli olarak kendini eleştirel şekilde sorgulamak gerekir.
3. Aile Şirketi
WITTENSTEIN Şirketler Grubu bir aile şirketidir. WITTENSTEIN ailesinin üyeleri her zaman şirket çıkarları ile aile çıkarları arasındaki dengeyi korumak için çalışır.
WITTENSTEIN bir aile şirketidir. WITTENSTEIN ailesinin mal varlığı büyük ölçüde WITTENSTEIN şirketler grubuna bağlıdır. Bu bağlamda aile büyük bir risk alır, aile ve şirket birbirine dayanarak ilerler: Tüm mensuplara ve sonraki kuşaklara bir gelecek sağlayabilmek için iki tarafın da taahhütlerde bulunması, sorumluluklarını yerine getirmesi ve güvenilir olması şarttır.
WITTENSTEIN ailesi, hissedarlar, aile bireyleri ve grup şirketleri arasında etkileşime olanak veren ve şirketin uzun yıllar boyunca bir aile şirketi olarak kalabilmesini ve tüm paydaşların da bundan her zaman faydalanabilmesini sağlayan bir aile karakterine sahiptir. Bu hedeflere ulaşabilmek için değerlerin uyumlu olması şarttır. Bu nedenle de aile, davranışlarında WITTENSTEIN şirket felsefesini kendi aile karakterine de net bir şekilde yansıtmıştır.
WITTENSTEIN ailesi ismiyle şirketin arkasında olduğunu gösterir. Gerçekleştirecekleri eylemler doğrudan WITTENSTEIN ailesinin itibarını etkileyebileceği için tüm çalışanlar davranışlarında bunun bilincinde olmalıdır.
4. Çalışanlar
WITTENSTEIN grubu ve çalışanlar arasında karşılıklı bir bağ mevcuttur ve ayrıca birbirlerine karşı da sorumluluk üstlenirler.
Aile ile şirket arasında olan ilişkinin çok benzeri WITTENSTEIN şirketler grubu ile çalışanları arasında da söz konusudur. İki taraf da güvene ve güvenilirliğe dayalı karşılıklı bir yükümlülük taşır ve ayrıca birbirlerine karşı da sorumluluk üstlenir. WITTENSTEIN şirketi için çalışanlarının itibarı ve onuru her şeyden önce gelir, bu bağlamda insanlara en yüksek değeri vermeye dikkat etmek ve neleri önemsediklerini kavramak gerekir. Biz çalışanlarımıza güveniyoruz ve onlar için de güvenilir bir iş ortağıyız. Çalışanlarımızın iş gücünü istismar etmeden kendimizi onlarla uzun vadeli bir iş ortaklığını sürdürmeye, çalışanlarımızın potansiyellerini açığa çıkartmaya ve yükseltmeye adıyoruz. Buna karşılık çalışanlarımız da her zaman sorumluluk bilinciyle işlerine sarılır, kendilerini her zaman geliştirir ve güvenilir bir iş ortağı olmaya da devam ederler.
5. Müşteriler
Müşterilerimizle güvenilir bir iş ortağı olarak sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimiz ve karşılıklı fayda sağladığımız bir ilişkimiz vardır.
Müşterilerimizle aramızda, her zaman iki taraf için de fayda sağlayacak bir iş ortaklığı ilişkisi inşa ediyoruz. Bu ilişkide sözümüzün arkasında duruyoruz ve her zaman müşterilerimize adil davranıyoruz. Onlara yalan söylemiyor ve onları kandırmıyoruz, aksine ancak bu şekilde uzun vadeli bir güven oluşturabileceğimizi düşündüğümüzden biz kartlarımızı hep açık oynuyoruz. Müşterilerimiz bize güvenebiliyor. Müşterilerimizin bize olan güveni onların ihtiyaçlarını eksiksiz şekilde karşılamak ve onları memnun edecek uygun çözümleri geliştirmek için bizi çalışmaya zorluyor.
6. Bireysel Çıkarlardan Önce Genel Çıkarlar
WITTENSTEIN Şirketler Grubu'nun çıkarları gruptaki bütün birimlerin bireysel çıkarlarından önde tutulur.
WITTENSTEIN şirketler grubu, birçok topluluk biriminden (iş birimleri, departmanlar, altında Gizli Şampiyonlar'ın olduğu çatı şirket) oluşan akıllı ve sinerjik bir ağ yapısına sahiptir. Ağdaki her bir birimin kendi hedefleri vardır ve sürekli olarak bu hedeflerin peşinden koşar, ancak bu sırada Şirketler Grubu'nun hedeflerini ve çıkarlarını da gözden kaçırmamalı ve ağdaki diğer birimlerin aleyhine hareket etmemelidir. Bu nedenle, hepimiz tüm düşünce ve davranışlarımızda ağdaki her bir birimin çıkarlarından daha çok WITTENSTEIN Grubu'nun çıkarlarına öncelik veriyoruz. Şirketler Grubu'nun ancak bu şekilde uzun vadede ayakta kalabilir.
7. Yetki Devri
Yerinde (bu bağlamda merkezi olmayan, lokal) düzenlenebilecek her şey yerinde düzenlenmelidir.
"Yerinde" ifadesi sadece coğrafi (yerel) olarak değil aynı zamanda organizasyonel (merkezi olmayan) olarak da anlaşılması gereken bir terimdir. Bu prensip, ancak kılavuz niteliğindeki diğer materyallerin de (örn. diğer şirket prensipleri, yönetmelikler, yönetim talimatları, yetkinlikler) dikkate alınmasıyla uygulanabilir. Örnek: "Genel çıkarlar bireysel çıkarların önündedir." ilkesi, yetki devri prensiplerinin uygulanmasını bozacak nitelikte olamaz.
Yetki devri diğerlerinin yanı sıra şu avantajları da sağlar: Hız, soruna veya göreve daha yakın olma, daha iyi kararlar alma.
8. Risk
Kendi başımıza altından kalkamayacağımız bir riske girmeyiz.
Risk almak ticaretin doğasında vardır. Risksiz inovasyon yoktur, çünkü her inovasyon sınırları aşar ve keşfedilmemiş yeni bölgeye girer. İş kararlarıyla ilgili tüm risklerin, özellikle de inovasyon süreciyle ilişkili risklerin tanımlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca, söz konusu risklerin ortadan kaldırılması veya azaltılması ile ilgili önlemler de her zaman tanımlanmalıdır. Burada söz edilen ise bütün bunlar yapıldıktan sonra geriye kalan risktir. Şirket sahiplerine, çalışanlarımıza ve onların ailelerine ve gelecek nesillere karşı olan sorumluluğumuz çerçevesinde, şirketi hiçbir zaman tümüyle kullanmıyoruz ("varını yoğunu ortaya koymak" anlamında), yani kendi gücümüzle makul bir sürede altından kalkamayacağımız hiçbir riske girmiyoruz. Bu temel yaklaşımımız tüm riskler (örneğin süreç riskleri, sosyo-kültürel riskler, pazar riskleri) için aynı şekilde geçerlidir.
9. Yasalara Saygı
WITTENSTEIN Şirketler Grubu bünyesindeki tüm şirketler ve çalışanları, faaliyet gösterdikleri ülkelerde yürürlükte olan tüm yasalara ve yönetmeliklere uygun hareket eder.
Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde yürürlükte olan tüm yasalara ve yönetmeliklere saygılıyızdır. Ancak kendi standart çerçevemizi de her zaman göz önünde bulundururuz.
Bu sayede sadece WITTENSTEIN markasının değerini daha da yükseltmeye önemli bir katkı yapmakla kalmaz, aynı zamanda WITTENSTEIN ailesinin itibarını da korumuş oluruz.
10. Toplumsal Kabul Görme
Ticari faaliyetlerimizin toplum tarafından da kabul görmesine her zaman dikkat ederiz.
Toplumların refahı (örneğin Igersheim halkı veya tüm Çin nüfusu olabilir), yeni teknolojiler geliştirme ve bunları kullanıma sokma becerileri ile yakından ilişkilidir. Konu yeni teknolojilerin risklerini ve faydalarını belirlemek olduğunda, WITTENSTEIN her zaman bilimsel araştırmalara güvenir. Uzun vadede toplumsal refaha katkı sağlayacak ürünler ve çözümler geliştirmek, üretmek ve satmak WITTENSTEIN'ın da çıkarınadır. Bu nedenle ürünlerimizi ve çözümlerimizi geliştirirken, üretirken ve satarken toplumun ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz. Bu amaçla, tüm fonksiyonel alanlarda ve her yerde bilimsel bulgulara dayanarak dikkatli analizler yapıyor ve sosyal çevremizle düzenli etkileşim içinde oluyoruz. Bu aktivitelerin amacı, kullanıma soktuğumuz teknolojilerin, sunduğumuz ürünlerin ve hizmetlerin toplum tarafından geniş çaplı bir kabul görmesini sağlamak ve dolayısıyla değerlerin geliştirilebilmesi için istikrarlı bir altyapı oluşturabilmektir.